Network ile Kazan
  Çağlar Network Ortaklığı
 

 

Hormon için resmi uyarı 

Çevre Bakanlığı hormonların alerji, genlerde bozukluk ve kanser oluşumunda temel rol oynadığını belirtip, halkı uyardı. Açıklamada, hormonun tarımda, 'soğuğa dayanıklılık, erken olgunlaşma ve dış görünüşün iyileştirilmesi' gibi ticari amaçlarla kullanıldığı hatırlatıldı. Ürünlerin tüketilmesine kadar geçen süreçte kullanılan kimyasalların başında pestisitlerin (tarım ilaçları) geldiği belirtilen açıklamada, bu ilaçların çoğunun insanlara ve hayvanlara karşı zehirleyici olduğu kaydedildi.

 

Alerjiden kansere

Bakanlık açıklamasında, 'pestisit kalıntıları ile uzun dönemde ortaya çıkan zehirlenmelerin kansere, ana karnındaki yavrunun oluşumunda biçimsizliklere ve anormalliklere, genlerde değişime ve alerjiye neden olduğuna dikkat çekildi. Hormonların zararları ise şöyle anlatıldı:
"Suni gübrelerin ve kimyasal ilaçların
etkisi olarak asit yağmurları, toprak, hava ve su kirliliği gibi çevre sorunları ortaya çıkmaktadır. Verim artırıcı etkilerinden dolayı
azotlu gübrelerin kontrolsüz ve aşırı dozda kullanılmaları, bazı bitki türleri ile yeraltı ve yerüstü sularında aşırı nitrat birikimine yol açmakta ve sonuçta gerek insan, gerekse hayvanlarda akut ya da kronik rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Suni gübreler aynı zamanda toprağın çoraklaşmasına neden olmaktadır."

Sofralardaki tehlike

Ankara Ticaret Odası (ATO) “hileli gıdalar”ın ardından hormonlu gıdalar, tarım ilaçları, katkı maddeleri, antibiyotikler, genetiği değiştirilmiş gıdalar ve kimyasal gübreleri tartışmaya açtı.

Domates, patlıcan, patates, kabak, üzüm, elma, kavun, buğday, arpa, yulaf, çavdar ve çeltikte hormon kullanılıyor. Domates çekirdeksiz ve içi vıcık vıcıksa, patlıcan içi süngerimsi ve çekirdeksizse, kabak çekirdeksizse, patates şekilsiz ve patates yumruları yapışıksa, içinde kararmalar varsa hormonlu olduğu anlamına geliyor.

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) ve Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin (TZD) hazırladığı “Sofradaki SOS” raporuna göre, hormon, tarım ilacı, antibiyotik, katkı maddesi ve kimyasal gübreler ölçülü kullanılmaz ve denetimi iyi yapılmazsa insan sağlığını tehdit ediyor, hastalıklara, sakatlıklara, erken ölümlere davetiye çıkarıyor.

Rapora göre, Türkiye’de 27 bin gıda sanayi işletmesinin 10 bini denetlenemiyor. Çünkü bunlardan sadece 17 bini Tarım Bakanlığı’nın gıda siciline kayıtlı. Yaklaşık 400 bin gıda satış ve toplu tüketim yeri olduğu dikkate alındığında insan sağlığının ne denli bir tehdit altında olduğu ortada.

TARIM İLAÇLARI

Rapora göre, kanser vakalarının artışında, “pestisitler” adı verilen “tarım ilaçları”nın “aşırı”, “zamansız” ve “uygunsuz” kullanımının da büyük payı var.

Türkiye’de tarım ilaçlarının ciddi bir sorun oluşturduğu, yaş sebze ve meyve ihracatında yaşanan sıkıntılar sayesinde su yüzüne çıktı. İlaç kalıntısı nedeniyle yurtdışına ihraç edilemeyen yaş sebze ve meyvenin imha edilmeyip iç piyasaya sürüldüğü iddiaları endişeleri artırdı.

Türkiye’de zirai mücadelede 1250 çeşit ilaç kullanılıyor. Araştırmalara göre, gerek piyasada satılan et ve süt ürünlerinde, gerekse anne sütünde tarım ilacı kalıntısına rastlanıyor. Özellikle Çukurova gibi yoğun tarım ilacı kullanılan bölgelerde, anne sütünde dikkat çekici oranlarda ilaç kalıntısı görülüyor.

Tarım Bakanlığı verileri, özellikle yer fıstığı, incir, fındık ve antep fıstığında “alfatoksin”, biberde “kükürtdioksit”, üzümde “parafin”, greyfurt ve biberde “pestisit”, zeytinyağında da bazı “hidrokarbon” kalıntılarına rastlandığını ortaya koyuyor. Hasat zamanından belirli bir süre önce kullanımı durdurulmayan tarım ilaçlarının etkisi, yıkamayla yok olmuyor.

Bilinçsiz kullanılan tarım ilaçları, saç dökülmesinden kansere kadar pek çok sağlık sorununa kapı aralıyor. Sadece insan sağlığına değil toprağa, suya ve diğer canlılara da zarar veriyor. Tarım ilaçlarının gelişigüzel değil reçeteyle satılması öneriliyor.

KATKI MADDELERİ VE ANTİBİYOTİKLER

15 bin çeşidi aşkın katkı maddesi bulunuyor. Asesülfam K, Kafein, Aspartam, Antioksidan, Olestra, yapay renk maddeleri, Nitrit ve Nitratlar, yüzlerce ürüne uygulanan katkı maddelerinin başında yer alıyor. Hazır gıdalardan dondurmalara, çikolatadan gofrete, dondurulmuş ürünlerden konserve balıklara kadar binlerce gıdaya katkı maddesi konuluyor.

Katkı maddelerinin yanlış kullanımı ve zararsız limitlerin üzerine çıkılması, kalp hastalıklarından kansere, cilt hastalıklarından sindirim bozukluklarına kadar tüyleri diken diken eden hastalıkların yanısıra, uykusuzluk, kaşıntı, mide bulantısı, sinirlilik ve alerjiye yol açabiliyor.

Hayvanlarda antibiyotiklerin kontrolsüz kullanılması da tıpkı tarım ilaçları gibi zararlara neden oluyor. İlaç olmaları nedeniyle insan üzerindeki etkileri fazla.

Antibiyotik daha çok kanatlı ve büyükbaş hayvanların yemine katılıyor. İlaç hayvanı hastalıklardan koruyor ya da hasta hayvanları iyileştiriyor. Antibiyotikler, kullanıldığı canlının vücudunda uygun bir dozda kullanılmadığında dışarı atılamıyor ve tüketim sırasında doğrudan insana geçiyor. Bunun için hayvanların kesiminden belli bir süre önce antibiyotik kullanımına son verilmesi, örneğin piliçlerde antibiyotik kullanımının kesimden bir hafta önce sonlandırılması gerekiyor. Antibiyotikler insan üzerinde iki önemli etki bırakıyor. Birincisi alerjik etkiler. Diğer önemli etki ise, hayvansal ürünler yoluyla sürekli antibiyotik alan bir insanın, bir hastalık halinde antibiyotikkullanması gerektiğinde antibiyotiğin bir işe yaramaması.

GÜBRE KULLANIMI

Türkiye’de gübre kullanımı da son derece kontrolsüz yapılıyor. Bu da toprakta ve bitkide birikmeye, toprağın özelliğini ve rejimini yitirmesine sebep oluyor. Gübrelerin olumsuz etkilerinden korunmak sadece yıkama ve mekanik yollarla mümkün. Kesin çözüm ise, organik gübrelerin klasik gübre ile karıştırılarak ya da mümkünse sadece organik gübre kullanılması.

Bir başka öneri ise gübrenin tıpkı ilaç gibi reçeteyle satılması. Böylece hangi toprağa ve ürüne ne tür ve ne miktarda gübre kullanılacağı tarım il müdürlükleri kanalıyla saptanabilecek.

FRANKEŞTAYN GIDALAR


İnsan sağlığını tehdit eden bir diğer sorun da Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO). Raporda, “genleriyle oynanmış tohumların Türkiye’ye girmesi yasaklandı ancak hayvan yemi olarak ülkemize ithal edildiği biliniyor” deniliyor.

Tüketici Hakları Derneği de farklı ortamlardan aldığı 20 numuneyi İsviçre’deki laboratuvarlarda kontrol ettirdiğini, mısırdan soyaya pekçok ürünün genleriyle oynandığını tespit ettirdiklerini iddia ediyor.

Daha detaylı bilgiyi, Ankara Ticaret  Odası web sitesindeki şu adresten edinebilirsiniz: 
http://www.atonet.org.tr/yeni/index.php?p=272&l=1 

 




 

Çağlar Network Şirketi




















Çağlar Network'ün en büyük özelliği; üyelerin, gelirlerini vefatlarından sonra eşine,çocuklarına veya diledikleri birisine miras olarak bırakabilmektedirler. 
Çağlar network'e üye olduğunuzda, kendi sağlığınızı ve sevdiğiniz kişilerin sağlığını korumuş olacaksınız hem bundan ciddi bir gelir elde edeceksiniz hemde bu geliri kendinizden sonra yakınlarınıza miras bırakıp onlarında ekonomik özgürlüğünü sağlamış olacaksınız.Yani bir taşla üç kuş vurmuş olacaksınız.

ÖNEMLİ NOT: Çağlar network'e üye olurken Sponsorunuzun Üye Numarası ve PIN Numarası diye iki ayrı sütun bulunmaktadır. Sponsorunuzun Üye Numarası  bölümüne, 6380   ve  PIN Numarası bölümüne,  8559 yazınız.
Çağlar Network'e sadece www.caglarnetwork.com sitesi üzerinden üye olablirsiniz.  Üye olurken Sponsor Üye Numarası ve PIN Numarası girmek zorundasınız. Şimdiden hayırlı olsun.


BURAYI TIKLADIĞINIZDA, ÇAĞLAR NETWORK HAKKINDA DETAYLI BİLGİ VERDİĞİMİZ BAŞKA BİR SİTEYE YÖNLENDİRİLECEKSİNİZ

 
  Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol